Salı 21 Ocak 2025 - 21:40
Neden Direnişin Siyonist Rejime Karşı Zafer Kazandığını Söylüyoruz?

Havza / Aylardır süren çatışmalar ve Siyonist rejimin Hamas’ı yok ettiği ve esirleri serbest bıraktığı iddialarının ardından gerçekleşen son ateşkes, bu iddiaların çöküşünü gözler önüne serdi.

Havza Haber Ajansı / Tarihe not düşmek ve kendi safımızdaki özsaygı eksikliğine yönelik eleştiriler için karmaşık ifadelerden uzak, basitçe bazı noktaları vurgulamak istiyorum:

1. Ateşkes planı, aslında 8 ay önce Haniye, Emir Abdullahiyan ve diğer tarafta Biden tarafından önerilen ve Netanyahu’nun reddettiği plandır. Netanyahu, Hamas’ı yok edeceğini vaat etmişti. Ancak sahadaki gelişmeler, onu geri adım atmaya ve aynı planı kabul etmeye zorladı.

2. Rejim, “Hamas’ı yok edeceğim” iddiasında bulunmuştu. Şimdi ise Hamas yok edilmek bir yana, 7 Ekim operasyonunun planlayıcısıyla müzakere masasına oturmak ve onun cevabını beklemek zorunda kaldı ve bir anlaşma imzaladı.

3. Rejim, “Tüm esirleri güç ve zor kullanarak kurtaracağım” diyordu. Ancak ABD ve NATO’nun tüm desteği, dünyanın en gelişmiş askeri teçhizatları ve en vahşi askeri yöntemlere rağmen esirleri canlı olarak kurtaramadı. Şimdi esirler, Gazze’nin kalbinden bir anlaşma çerçevesinde serbest bırakılıyor. Üstelik yalnızca ilk aşamada 1’e 33 oranında bir takas gerçekleşiyor.

4. Rejim, “Hamas’ın Gazze üzerindeki hakimiyetini sona erdirip yerine başka bir grup getireceğim” iddiasında bulunmuştu. Ancak bu iddia da başarısızlıkla sonuçlandı ve pratikte herhangi bir alternatif ortaya konulamadı.

5. Rejim, savaşı toplumsallaştırarak, ekonomik altyapılara ve hastanelere saldırılar düzenleyerek ve kıtlık yaratarak Gazze halkını Hamas’a karşı kışkırtmaya çalıştı. Ancak Gazze halkı, Siyonistlerin Hamas’a karşı bir protesto hayalini suya düşürdü. Aksine bugün direnişin arkasında durup zafer kutlamaları yapıyorlar.

6. İsrail yetkililerinin itirafları ve işgal altındaki topraklarda yaşayan Siyonistlerin duyguları, yenilgiyi kabul ettiklerini gösteriyor. Öyle ki The Times of Israel, “İsrail’in İlk Yenilgisi” manşetini atarken (ki bu aslında ilk yenilgi değil), Maariv gazetesi yaptığı anketle Siyonistlerin sadece %8’inin savaşın hedeflerine tamamen ulaşıldığını düşündüğünü ortaya koydu.

7. Hamas, Aksa Tufanı operasyonuyla esir alarak düşmandan, uzun süreli hapis cezasına çarptırılan esirlerini serbest bırakmayı hedefledi ve bu hedef fiilen gerçekleşti.

8. Hamas'ı yok etmek bir yana, diğer iç cepheler de hala aktif durumda. Batı Şeria’da çatışmalar devam ediyor ve 1948 toprakları için de operasyonlar yürütülüyor.

9. Rejim uluslararası arenada, kamuoyunda ve hukuk savaşında tamamen mağlup oldu. Hatta ateşkesin ardından bile hukuki meselelerle yüzleşmek zorunda kalacak.

10. Rejim, kuzeydeki tüm göçmenleri Hizbullah’a karşı yürüttüğü askeri operasyonlarla geri getireceğini iddia etmişti. Ancak ateşkese rağmen Siyonist göçmenler hala geri dönmeye cesaret edemiyor.

11. Rejim, 7 Ekim sonrası yeni caydırıcılık denklemine izin vermeyeceğini ve bu tür olayların tekrarını sonsuza dek engelleyeceğini iddia etmişti. Ancak Hamas’ın taleplerini kabul ederek ve onunla müzakere masasına oturarak dolaylı olarak Hamas’ın egemenliğini kabul etti. Bu durum, yeni bir caydırıcılık denklemine işaret ediyor.

12. 6 Ekim’i hatırlarsak rejim Filistin’in işgal meselesini unutturmak, direniş cephesinin diğer üyelerine saldırı planları yapmak ve bölgenin düzenini değiştirmek için adımlar atmıştı. Ancak Aksa Tufanı operasyonu, düşmanın planlarını bozan bir önleyici saldırı oldu ve Filistin meselesini dünya kamuoyunun gündeminin zirvesine taşıdı.

13. Rejimin ağır bir istihbarat yenilgisi alması, yenilmezlik efsanesinin yıkılması, iç çatışmaların artması, tersine göçün hızlanması, ekonomik yatırımların azalması, dış borçların artması, liman faaliyetlerinin aksaması ve dünya genelinde rejime yönelik nefret dalgasının yükselmesi de bu listeye eklenebilir.

Evet, direnişin bir bedeli vardır ve bu bedel ağır olmuştur. Ancak bu bedel, tarihi bir zaferle taçlanmıştır. Bu, Gazze’de gerçekleşen direniş cephesinin ortak bir zaferidir. Şunu unutmamalıyız ki, teslimiyetin bedeli tam bir yok oluştan başka bir şey olmayacaktır.

Ve şüphesiz, bu bir cihattır: Zafer ya da şehadet!

Ali Rıza Faqihirad 

Etiketler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha